Burun estetiği ameliyatı nedir ve kimlere uygulanabilir?

Burun, nefes almada en aktif rol alan ve beş duyumuzdan biri olan koku alma görevini yerine getiren organımızdır. Yüzümüzün tam ortasında yer alan burnun fonksiyonel bir görevi olmasının yanında, dış görünüme olan etkisi de burun estetiği ameliyatı olmak için bir neden olabilmektedir. Kıkırdak ve kemik bileşenleri olan burunun gelişimi cinsiyete bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Kız çocuklarının gelişimi daha erken tamamladığı bilinmektedir. Yine de kolaylıkla çevresel faktörlerin etkisinde kalabilecek bireylerin alacakları kararların sonuçlarını üstlenebilecekleri ve gerçekten bu ameliyatı olmak istediklerinden emin olabilmeleri için ameliyatın 18 yaşından sonra yapılmasını önermekteyim.

Burun ameliyatında açık tekniği mi yoksa kapalı tekniği mi tercih etmeliyim?

İki tekniği de çok başarılı uygulayan çok başarılı hekimlere sahip bir ülkeyiz. Uzun dönemde iki teknik arasındaki tek farkın, kolumella adı verilen bölgede yapılan ve zamanla neredeyse gözle görülemeyecek bir hale gelen izin olduğunu söyleyebilirim. İki tekniğin de birbirine karşı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Ben ameliyatta kullanılacak teknikten öte hastanın hangi hekim ile bu süreci yaşamaya karar vermesi gerektiğinin daha doğru bir tercih olduğunu düşünmekteyim. Benim hangisini soruyorsanız açık rinoplasti yapmayı tercih ediyorum.

Nefes almakta güçlük çekiyorum, hem nefes alma hem de estetik ameliyatı birlikte olabilir miyim?

Burnumuzun iç kısmında, burun içini iki ayrı bölüme ayıran, ön tarafta kıkırdak ve daha arka tarafta kemikten oluşan septum simi verilen bir yapı bulunmaktadır. Bazen travmaya bazen de edinsel nedenlerle septumda meydana gelen eğrilikler nefes alıp vermede güçlük şikayetine neden olabilir. Bazen septumdan bağımsız olarak  kanka (turbinate) adı verilen havayı nemlendirme ve temizlemede görevli yapılarda büyüme  nedeniyle nefes alıp vermede güçlük yaşanabilmektedir. Yapılacak olan ameliyatta hem fonksiyonel sorunlar ortadan kaldırılabilmekte hem de burun şekline yönelik işlemler yapılabilmektedir.

Ameliyattan sonra buruna tampon konulur mu ve ne zaman çıkarılır?

Ben burun ameliyatında eğer hastamın nefes alıp vermesini etkileyen bir sorunu da varsa mutlaka doyle splint denilen silikon tamponları kullanmayı tercih ediyorum. Bunun ameliyat sonrası içerideki dokularda ödemi azalttığını, yapışıklık gelişme ihtimalini azalttığını ve dokular arasında kan birikmesini (hematom) engellediğini düşünüyorum. Bu silikon tamponlar basit bir dikiş ile sabitlenmektedir. Genellikle de ameliyat sonrası 7. günde burun dış kısmında bulunan atel ile birlikte çıkartmaktayım. Sıklıkla hastalarımın bu splint ve otel çıkarılacağı esnada aşırı kaygılandıklarını ve korktuklarını gözlemlemekteyim. Sanılanın aksine bu işlemler minimal ağrı ile tamamlanmaktadır.

Ameliyattan sonra gözlük takabilir miyim?

Burun, daha öncede bahsettiğim gibi kemik ve kıkırdak dokudan oluşmaktadır. Dış anatomik yapının özellikle üst 1/3 lük bölümünün kemik yapıdan oluştuğunu bilmekteyiz. Bu bölgede yapılan işlemler sonrasında kemik dokunun da iyileşmek için zamana ihtiyacı bulunmaktadır. Kemik yapının çevresel faktörlerden etkilenmemesi ve güzel iyileşmesi için çeşitli sabitleme manevralarına ek olarak 1 hafta boyunca da bir atel ile korumaktayız. Kemik dokunun iyileşme sürecinin daha uzun olması nedeniyle, bu dokulara gelecek bir basıdan ve travmadan sakınılması gerektiğini akılda tutmak gerekmektedir Bu nedenle optimal iyileşmenin sağlanabilmesi amacıyla ilk 3 aylık süreç boyunca hastalarımın gözlük kullanmamalarını istiyorum.

Ultrasonik Rinoplasti nedir?

Burun estetiği ameliyatında, burun yeniden şekillendirilirken önemli yapılardan bir tanesi de kemik yapıdır. Kemik yapı şekillendirilirken farklı alet veya cihazlar kullanılabilmektedir. Bunlardan bir tanesi de ses dalgaları ile kemikte törpüleme veya kesme işlemi yapmamıza olanak sağlayan, farklı marka ve cihazlar olmasına rağmen halk diline  Piezo ismiyle olarak yerleşen cihazlardır. Ultrasonik rinoplasti ameliyatında kemikler uygun başlıklar kullanılarak tam olarak istenilen bölgeden kesilebilmekte ve yeniden şekillendirilebilmektedir.

Burun ameliyatı sonrasında morluk ve şişlik olur mu?

Vücudun herhangi bir bölgesinde doku bütünlüğünü bazen bütün işlemler bir travmadır. Atravmatik rinoplasti diye birşey yoktur. Modern tıp bilimine göre travmanın bulunduğu bölgede enflamasyon gerçekleşmekte ve sonuç olarak ödem denilen şişlik görülmektedir. Kesi yapılan bölgelerde ise damar bütünlüğü bozulduğu için kontrollü bir kanama gelişir ve ameliyat sonrasında bu durur. Bu nedenle ameliyat sonrasında hastadan hastaya farklılık göstermek üzere göz çevresinde çok hafif bir morluk ve şişlik olması doğaldır. Bu korkulması gereken bir durum değildir ve genellikle 7-14 günlük süre içerisinde tamamen normale dönmektedir. Burunun kendisinden görülen ödem ise çok büyük oranda ilk 3 aylık süreç içerisinde gerilemektedir. Tamamen iyileşme süreci ise 1 yıllık süre sonunda tamamlanmaktadır.

Burun Estetiği sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Ameliyat sonrası 7. günde burun içerisine yerleştirilen silikon tampon ve dış otel çıkarılır. Henüz erimemiş olan dikişler varsa alınır. Atel çıkarıldıktan sonra burunun ödemlenmesini engellemek veya hafifletmek amacıyla bantlar uygulanabilir. Göz çevresindeki morluk veya ödem büyük oranda ilk haftadan sonra ortadan kalkmaktadır. İkinci haftadan itibaren hastamın makyaj yapmasına ve sosyal yaşantılarına tamamıyla dönmelerini teşvik ediyorum. İlk 1 aylık sürecin özellikle kemik dokunun stabilitesinin artması için çok önemlidir ve travmadan mutlak surette korunması gerekmektedir.  İkinci haftadan itibaren basit yürüyüşlere başlanabilir. Birinci ay tamamlandıktan sonra hasta kendi kondisyonuna bağlı olarak sportif faaliyetlerine   ağırlık kaldırmamak ve burunu travmadan korumak kaydıyla kademeli olarak dönebilir. Birinci aydan itibaren buruna belirgin bir baskı uygulanmadan cilt bakımınızı kendiniz yapabilir veya profesyonel destek alabilirsiniz.

Ameliyattan kac gün sonra yolculuk yapabilirim?

Burun ameliyatından sonra genellikle 7. günde hastalarımızı kontrol eder ve iyileşmeyi değerlendiririz. Bu süreçten sonra genellikle yurt içi veya yurt dışı uçuşlara izin veriyoruz.